Antiphellos (Kaş)

Antiphellos (Kaş)

Şehir Orta Lykia’daki eski Antiphellos kentinin üzerinde kurulduğundan günümüze kadar gelen pek fazla kalıntı yoktur.
 
Kaş’ta buluşmuş olan iki dilli bir yazıttan, Kaş’ın altındaki kentin Antiphellos olduğu kesin olarak anlaşılmıştır. Ancak Kaş’ın daha eski ismi Habesos’dur.
 
M.Ö. IV. yy.’da Antiphellos çok küçük bir yerleşim yeri olup biraz yukarısında bulunan Phellos’un limanı idi. Ancak Hellenistik döneme girilirken Phellos gerilemiş, Antipellos ise gelişerek daha ön plana çıkmıştır. Bu durum Roma döneminde de devam etmiş, şehir bölge ormanlarından elde edilen sedir ağacı ticareti ve süngercilik sayesinde gelişerek Phellos’un limanı durumundan çıkmış ve kendine yeten zengin bir şehir durumuna gelmiştir.
 
Şehirde akropöl olarak nitelenen yükseltinin Meis Adası’na bakan yüzünde muntazam sur kalıntıları görülür. Ancak bu sur kalıntılarının kuzey ve batı yönlerinden günümüze bir şey gelememiştir. Deniz kenarındaki sur kalıntıları da bugün görülebilir. Şehrin batı kısmında kalan Çukurbağ Yarımadası’na giden yolun sağında Antiphellos’un denize bakan tiyatrosu oldukça sağlamdır.
 
Kaş’ın en önemli anıtı Uzun Çarşı Caddesi üzerinde, halıcı dükkânlarının arasında karşımıza çıkan ve tek bloktan oluşan bir lahiddir. Günümüze sağlam bir şekilde gelebilen lahdin üzerindeki sekiz satırlık Lykia dilindeki yazı okunamadığı için lahdin kime ait olduğu bilinmemektedir. Bu nedenle de halk ona Kral Lahdi adını yakıştırmıştır.
 
Meyis Adası’na en yakın noktayı oluşturan Kaş tarihi eserler yanında tam bir doğa cennetidir. Çukurbağ Yarımadası bir dil gibi denize uzanmakta, yarımada üzerinde yeni yapılmış modern oteller yarımadayı süslemektedir. Yarımada aynı zamanda güzel manzarasıyla 3km.’lik iyi bir yürüyüş parkurudur. Kaş’ın içinde Büyük Çakıl, Küçük Çakıl ve Akçagerme gibi plajlar tertemiz sularıyla dinlenebileceğiniz seçkin yerlerdir. Ayrıca kayıkla Çayağzı Plajı’na da gidilebilir. Kaş’ın etrafında yer alan 6 adet mağaradan Kaş’a 18 km. uzaklıktaki Mavi Mağara, Aşırlı Adası Deniz Mağarası, güvercinleri ile ünlü Güvercinlik Mağarası en ünlü olanlardır. Bu arada Kaputaş Plajı da bir dünya harikasıdır.
 
Kaş zengin tarihi yanında gün geçtikçe daha çok rağbet gören trekking, dağcılık, rafting gibi doğa etkinlikleri içinde sayısız olanaklar vermektedir. Doğa ile başbaşa olmak isteyenler için Gömbe’deki Yeşilgöl ve Uçansu Şelalesi iyi bir seçenek oluşturmaktadır. Akdağ’ın dibinde bulunan Gömbe, Kaş’tan 70 km uzaklıktadır. Akdağ ise Batı Torosların Kızlar sivrisinden sonra en yüksek zirvesidir. Burada bulunan küçük goller de doğanın büyüleyici parçalarıdır. Gömbe’de Komba antik kenti, buradan 13 km uzaklıkta Sütleğen yakınındaki Meryemlik’te Nisa antik kenti vardır. Burada da mezarlar, agora ve tiyatro kalıntıları izlenebilir. Kasaba yakınında da Kandyba antik kenti yer almıştır. Kaş’ın bir özelliği de bazı harabe yerlerine yaya olarak gidilmesidir. Örneğin Kaş’a 12 km uzaklıktaki Phellos’a yürüyerek güzel bir gezi yapılabilir. Phellos harabeleri Çukurbağ ve Pınarbaşı köylerinin hemen üzerindedir.
 
Kaş’a gelip Kekova’ya gitmemek mümkün değildir. Kaş’tan tekne ile gidildiği gibi karadan üç Üçağız’a gidilip kayıkla da gezilebilir. Bu dünya harikası yeri görüp batık şehre hayran olmamak elde değildir. Kaş’ın etrafında adı bilinen Istlada, Apollonia, İsinda, Kyaenai gibi antik kentler yanında ismi bilinmeyen birçok harabe yeri daha vardır. Bundan dolayı bir yol kenarında veya bir dağ yamacında eski eser kalıntıları görmek mümkündür. Örneğin Kaş’a 7 km uzaklıktaki Bayındır Köyü’nde antik bir kent bulunur. Yatların bağlanmasına çok uygun olan Bayındır Limanı üzerindeki yamaçta biri Lykia yazıtlı bir grup lahit bulunmaktadır. Burası çok küçük bir antik kent olmalıdır. Adının Sebeda olduğu ileri sürülür. Kaş’ın batısındaki yüksek arazide birkaç harabe yeri vardır. Seyret Yaylası üzerinde 760 m yükseklikteki üç tepeye yayılan, poligonal duvarlara sahip bir harabe görülür. Sidek Köyü yolunda poligonal duvarlı, gotik lahitli ve Lykia yazıtlı bir kaya mezarı bulunan diğer bir harabe yeri vardır. Hacıoğlan Köyü’nün yukarısında, bir tepe üzerinde, ırmağın kuzey yakasında bir kale ile üç Lykia mezarı dikkati çeker. Çardaklı Köyü’ne yakın bir yerde ismi bilinmeyen bir kent ile Bağlıca’nın yarım saat güneyinde, tepe üzerinde de bir kale bulunmaktadır. Tüse Köyü’nün yakınındaki alçak bir tepe üzerinde Tysse adında küçük yerleşme görülür. Yakınında Aladam denilen yerde üst bölümleri basamaklı bir mezar Lykia için ilginçtir. Merkezi Lykia’yı oluşturan Kaş çevresi tarihi ve doğasıyla bir harikadır.
 
 
 
Bu sayfanın hazırlanmasında İlhan AKŞİT’in “Işık Ülkesi LYKİA” kitabından yararlanılmıştır