Arykanda (Arif, Aykırçay)

Arykanda (Arif, Aykırçay)

Arykanda harabeleri Elmalı – Finike karayolu üzerinde Finike’den 30 km uzaklıktaki Arif Köyü’nün Aykırıçay Mahallesi yakınındadır.
 
Bu şehri biz Anna ismiyle M.Ö. 2. bin yılında bir Anadolu kenti olarak biliyoruz. Ancak ele geçen eserlerden Arykanda’nın varlığını, M.Ö. V. yüzyıla kadar çıkarabiliyoruz. Yerli bir şehir ismi olan Arykanda’nın diğer Lykia şehirleri gibi M.Ö. V. yüzyılda Pers egemenliği altında olduğunu, daha sonra M.Ö. 333'de İskender’in O’nun ölümüyle de Ptolemaiosların, ondan sonra da Seleukosların eline geçtiğini görüyoruz. Apameia Antlaşması’ndan sonra da Rodos’a bağlanan şehir, bir müddet sonra diğer Lykia şehirleri ile birlikte Rodos’un egemenliğinden çıkmıştır. Bu sırada serbest kalan Lykia şehirleri Lykia Birliği’ni kurmuşlar, Arykanda da bu birliğe girerek sikke bastırmıştır. Bu durum M.S. 43'de Claudius’un Lykia Birliği’ne son vermesine kadar sürmüş, Arykanda da bu tarihten sonra Roma’ya bağlanmıştır. Bizans dönemini de yaşayan şehrin o dönemde adı Akalanda olmuş, şehir M.S. IX. yüzyıla kadar yaşantısını sürdürebilmiş, bu asırdan sonra karayolunun güneyine taşınmıştır.
 
Bu nedenledir ki Arykanda harabeleri geniş bir alana yayılmış olan Aykırıçay kaynağından başlayarak Şahinkaya dibine kadar gelmekte, burada teraslar üzerinde yoğunluk kazanmaktadır. Şahinkaya dibindeki bu terasların en üstünde, tek taraflı oturma yerine sahip normal ölçülerin yarı büyüklüğünde bir stadion bulunmaktadır. Stadionun oturma sıraları arkasında nişler ortaya çıkarılmıştır. Stadionun ortasında bulunan ve bir merdivenle inilen aşağı terasta Arykanda’nın çok iyi korunabilmiş tiyatrosu vardır. Oturma yerleri tabii meyile oturtulmuş, küçük fakat sağlam olarak günümüze gelebilmiş tiyatro, Grek plân tipli olup, Roma Devri’nde, inşa edilmiştir. Yirmi oturma sırasından en üssteki iki sıranın kenar silmelerinde Grekçe kitabeler bulunmaktadır. Tiyatronun altındaki terasta şehrin odeionu vardır. Prof. Dr. Cevdet Bayburtluoğlu’nun kazısını yaptığı Arykanda harabelerinde her yıl yeni eserler gün ışığına çıkarılmaktadır.
 
Tiyatro ve agoranın batısında, yukarı terasta, bouleuterion kalıntıları yer alır. Belediye sarayı olarak bildiğimiz bu yapının oturma yerleri tabii kayaya oyulmuştur. Bouleuterionun önünde uzun bir stoa, stoanın önünde ise sarnıç bulunmaktadır.
 
Bouleterion ile agora arasında küçük hamam yıkıları ve çeşme kalıntısı bulunur. Agoranın aşağısında büyük bir hamamın kalıntıları görülmektedir. İkinci katına kadar ayakta kalabilmiş bu hamamın doğusundaki bölmeler manzaralık olarak kullanılmıştır. Hamamın yanında gymnasion, batısında ise yazıtlı ev yer alır.
 
Hamamın üstündeki teraslarda Arykanda’nın doğu nekropolü vardır. Batı nekropolü ise şehrin batısındaki yarlardan başlayıp, Aykırıçay kaynağına kadar uzanan sahayı kaplar.
 
Arykanda’da çok az kaya mezarına rastlanır. Bunların çoğu Aykırıçay yakınındadır. Burada, bu kaya mezarlarından başka kayanın yüzüne oyulmuş su yolları da ilginç bir görünüm arz eder. Arykanda’da Başgöz kaynağından su temin edildiği anlaşılmaktadır. Su yolları gymnasionun batısında iki büyük sarnıça bağlanmıştır. Dağların tepesindeki bu harabe olağanüstü bir manzaraya sahiptir.
 
Bu sayfanın hazırlanmasında İlhan AKŞİT’in “Işık Ülkesi LYKİA” kitabından yararlanılmıştır.